Türkiye’de bir orta Avrupa kenti... Eskişehir

Oya Kotan | 12.03.2019

Yeni sayımızın ‘Kent Estetiği’ bölümünü, en yeni ve en güncel şehircilik yaklaşımlarını benimsemiş, gelenekseli ve moderni birbirine harmanlamış ve bu işin hakkını tam anlamıyla vermiş bir kente ayırıyoruz.  Eskişehir, tam da isminde vurgulandığı gibi tam anlamıyla kentliliğin öne çıktığı bir portre çiziyor. Tarihi içinde pasif kalmış bir kent görünümü ortaya koymuyor. Eski ve Ortaçağlarda Yunanca Dorylaion, Latince Dorylaeum ismi ile tanınan Eskişehir, günümüze kadar değişik uygarlıklar altında varlığını sürdürmüş.  Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makedonlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanlılar, Osmanlılar’ın egemenlik sürdüğü bir coğrafyada yer alıyor. Kurulduğu tarihten bu yana önemli bir bölge olarak bütün hakimiyetindeki devletler için önemli bir merkez konumunda yer alan kent, bugün itibariyle Türkiye için de en önemli kentlerden biri konumunda.

Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri gibi üç önemli meydan muharebesinde kent savaşta harap olsa da, Atatürk’ün değerlendirmelerine göre gösterdiği dirençle savaşın kazanılmasında büyük katkı sağlamış. Savaş sonrasında Eskişehir’e cumhuriyet dönemi boyunca, kentin ‘Yenişehir’ haline gelmesi ve modern bir görünüme kavuşması için önemli yatırımlar yapıldı.  

Kenti bu denli önemli kılan özelliklerinden biri de bulunduğu stratejik konumdur. Eskişehir, dünden bugüne halen ulaşımda en önemli noktalardan birini oluşturuyor. İstanbul-Bağdat demiryolu hattı üzerinde olan kent, 19. yüzyıl boyunca stratejik bir konumda da yer alırken, demiryolu, Eskişehir'in ticaret hayatında da canlılık yaratmış. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı döneminde önemli bir rol oynuyor. Gerek Ankara-İstanbul karayolu üzerinde yer alması, gerekse demiryolu olarak yine aynı hattın merkezinde olması kenti önemli bir noktaya taşıyor. Ulaşım, kenti bugün de avantajlı hale getiren özelliklerinden biri. Türkiye’nin en önemli kentlerine olan konumu denilebilir. İstanbul ve Ankara arasında, Bursa ve İzmir’e  yakınlığı ile kent birkaç saat içinde ulaşılabilir bir mesafede yer alıyor. 

Kent ekonomisinde ağırlık sanayide 

Peki ulaşımın dışında kenti öne çıkaran başka unsurlar var mı? Buna kuşkusuz verilecek yanıt ‘evet’ olur. Eskişehir, Türkiye ekonomisi içerisinde de önemli bir yere sahip. Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından önemli kentlerinden biri olan Eskişehir’de ekonominin temelini sanayi oluşturuyor. Türkiye'nin en büyük Organize Sanayi Bölgeleri'nden biri burada bulunuyor. Kentte, büyük devlet işletmelerinin yanı sıra gıda, tekstil, lokomotif, makine imalat, tuğla, kiremit ve çimento alanında faaliyet gösteren çok sayıda firma yer alıyor. Sanayi kuruluşlarının çoğu, şehir merkezinde bulunurken, kentte lokomotif ve motor, basma, şeker, çimento tuğla ve kiremit, un, bisküvi ve şekerleme, beton direk, uçak bakımı ve onarımı, sirke ve şarap, sunta ve mobilya, buzdolabı ve soba fabrikaları mevcut. Küçük sanayi sitesinde, ağaç işleri, madeni eşya, dökümcüler ve çeşitli imalat ve iş tezgahları bulunuyor. 

Eskişehir, üretim alanındaki bu gücünü, yurtdışına da yansıtmayı başarmış.  Türkiye’nin önemli ihracatçı şehirleri içinde kendine yer buluyor. Yurtdışına gönderdiği ihraç ürünleri arasında tarım ürünleri, ham ve konsantre halde çeşitli cevherler, şeker, bisküvi, çimento, buzdolabı, motorlu kara taşıtları, hava araçlarına ait parçalar, seramik ürünler ve lületaşından yapılmış hediyelik eşyalar başta geliyor. 

Eskişehir yeraltı zenginlikleri ile de önemli bir kent konumunda. Kentte; manyezit, krom, bor, kil, sepiolit, mermer ve lületaşı önemli yer tutuyor. Çelik ve diğer maddelerin kaplanmasında, savunma sanayisinde, refrakter malzeme üretiminde ve çeşitli kimyasallarda kullanılan krom; tuğla, kiremit ve seramik üretmek için kullanılan kil, Eskişehir'in önemli yer altı zenginlikleri. 

Tüm bunlar kentin ekonomik görünümü özetliyor. İşin bir de sosyal gelişmişlik boyutu da var. 1993’te ‘büyükşehir’e dönüşen Eskişehir’in nüfusu 2017 itibariyle yaklaşık 860 bin kişi seviyesinde. Yerel halkı ‘Manav’ olarak adlandırılıyor. Kent, 1950’lerden 1970’lere kadar Kafkas, Kırım ve Balkanlar’dan büyük bir göç aldı. Bu kent planlamasını etkilerken, hem  mimarinin farklı bir form almasında, hem de kültürel geçişlerde etkili olmuş tabi. 

Türkiye’nin yaşanabilir kenti 

Eskişehir, Birleşmiş Milletler raporuna göre yaşanabilirlik açısından Türkiye'deki kaliteli yaşanabilecek ikinci şehir olarak öne çıkıyor. Eskişehir, Porsuk Çayı’nı en efektif şekilde kullanmayı başarmış ve kentin şekillenmesine katkı sağlamış bir kent. Ancak buradaki en belirgin dönüşümü Anadolu Üniversitesi sağlamış. Geçmişi 1958’e kadar uzanan ve 1982’de kurulmuş olan Anadolu Üniversitesi ile bölgede bulunan diğer bir üniversite olan Osmangazi Üniversitesi’nin varlığı kentin öğrenci şehri olarak anılmasında etkili. Bir öğrenci kenti hüviyeti gösteriyor olması, kentte inanılmaz dönüşümler yaratmış. Hatta bugünkü modern halini -tabiri caizse Avrupai görünümünü- gençliğin bir eseri olarak görmek, çok yanlış bir tespit olmaz. Kentin yeni hali; ulaşımıyla, mimarisiyle, eğlence alanlarıyla, sosyal dokusuyla kentte yaşayanların dokunuşlarının birer simgesi. 

Eskişehir Odunpazarı Evleri

Eskişehir’de kentsel SİT alanı olarak ilan edilen Odunpazarı semtinde yer alan tarihi Odunpazarı evleri, dönemin geleneksel izlerini taşıması yönüyle kentin görülmeye değer mimari özelliğini yansıtıyor. Türk mimarisinin özgün örneklerini içeren ahşap çatılar arasına doldurulan kerpiçler, ahşap süslemeli, bitişik düzenli, cumbalı bir özellik gösteriyor.  Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi kapsamında yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında, bölgeye çok sayıda yerli ve yabancı turist akını var. Odunpazarı’nda Osmanlı Dönemi’nden kalma Kurşunlu Külliyesi, Eskişehir Mevlevihanesi, Şeyh Edebali'nin türbesi, Şeyh Şehabettin Türbesi öne çıkan tarihi eserler arasında yer alıyor. 

Frig Vadisi’nde Yazılıkaya anıtları 

Kentte çok sayıda görülmesi gereken tarihi ve modern gezi alanları bulunuyor. Antik Frigya'nın kalbi olan Midas Anıtı ya da diğer adıyla Yazılıkaya, Eskişehir il merkezine 80 km uzaklıkta, Han ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Bölgede Kapadokya bölgesindeki peribacalarını andıran birçok anıt ve doğal coğrafik yontuya rastlamak mümkün.

Müzeler, parklar, deney merkezleri

Antik eserlerin yer aldığı Eskişehir Arkeoloji Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Bilim Sanat ve Kültür Parkı, Pessinus Müzesi, Seyitgazi Müzesi, Yunus Emre Müzesi, Eskişehir Atatürk ve Kültür Müzesi, Tayyare Müzesi/Hava Müzesi, Osmanlı Evi Müzesi, Karikatür müzesi, İnönü Savaşları Karargah Müzesi ve antik eserlerin reprodüksiyonlarının sergilendiği Dünya Müzeleri Müzesi, Porsuk Çayı'nın ıslah çalışmaları sonucunda yapılan Kentpark ile denizi olmayan şehirde yapılan 350 metre uzunluğundaki plaj ve olimpik yüzme havuzu en çok dikkat çeken alanlar. Bilim Sanat ve Kültür Parkı bölgesinde oluşturulan, Bilim Deney Merkezi ve Sabancı Uzay Evi ile Hayvanat Bahçesi ve içerisindeki ‘Eti Sualtı Dünyası’ özel sektör sponsorluğu ile Eskişehir'e kazandırılmış mekanlar. 

Sıcak su kaplıcası zengini  

Sıcak su kaynaklarının üzerinde bulunan kentte, ‘Sıcak Sular’ olarak adlandırılan bölgede yer alan doğal termal kaynaklardan beslenen çok sayıda hamam bulunuyor. İl sınırları içerisinde bulunan Sakarı Ilıcaları, Hasırca, Kızılinler, Uyuzhamam-Alpu, Alpanos-Seyitgazi, Çardak (Hamamkarahisar)-Günyüzü, Yarıkçı-Mihalıççık kaplıcaları, turistlerin ilgisini de çeken turizm alanlarıdır. 

Eskişehir, 2001 yılından bu yana her yaz geleneksel pişmiş toprak üretimi ve sanayisinin gelişimine katkı vermek, pişmiş toprağın sanatsal açıdan değerlendirilmesi ile sanata farklı boyut getirmek ve kent kimliği ile özdeşleştirmek amacıyla ‘Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu’na ev sahipliği yapıyor. Sempozyum kapsamında bilimsel toplantılar, sergi ve gösteriler, sanatsal etkinlikler, atölye çalışmaları, açık hava konserleri düzenleniyor. 

Bir öğrenci kenti olarak nitelendirilen Eskişehir, Bilim ve kültürün bire bir hissedildiği,
Met helvası, Nuga helvası, haşhaşlı çörek, Kalabak suyu, çibörek ve lületaşı ile meşhur olan Eskişehir, sanat kurumları ve tesisleri ile kültür ve sanatta gelişmiş bir şehir görünümü sunuyor. Her yıl düzenlenen Uluslararası Eskişehir Festivali ile şehirde müzik, sinema, tiyatro, konser, resim, sergi ve sinema dallarına da ev sahipliği yapıyor. Sinema, tiyatro, konser ve sergi salonlarıyla kültürel ve sanatsal etkinliklerin yoğun bir şekilde yaşandığı ve en önemlisi de bunu tüm kentte yaşayanların katılımıyla gerçekleştiren bir kent.

Eskişehir; kent planı, meydan düzenlemeleri, heykelleri, geleneksel evleri, tarihe tanıklık etmiş mekanları, mesire alanları, dinlenme yerleri, kaplıcaları ve eğlence mekanlarıyla, kendinizi orta Avrupa’nın modern bir kentindeymiş gibi hissettiriyor. Bir gün yolunuz buraya düşerse; kendinizi kentin olağan akışına bırakın. Hem sizi kendine hayran bırakacak, hem de kente ve kentliye dair ufkunuzu açacak bir yolculuğa çıkmış olacaksınız. 

Gezelim

Eskişehir’de çok sayıda gezilecek tarihi eser ve alan bulunuyor. Ancak zamanınız varsa Kentpark, Odunpazarı, Tarihi Odunpazarı Evleri, Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Şelale Park, Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi, Antik Yazılıkaya Kenti, Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, Eskişehir Hayvanat Bahçesi ve Eti Sualtı Dünyası, Taşbaşı Çarşısı, İki Eylül Caddesi, Doktorlar Caddesi, Haller Gençlik Merkezi, Balıkdamı Kuş Cenneti, Hamamyolu Çarşısı’nı mutlaka gezmenizi tavsiye ediyoruz.  

Görelim

Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Alaaddin Camii, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Eskişehir Balmumu Müzesi, Yunus Emre Müzesi, Odunpazarı Lületaşı Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Eti Arkeoloji Müzesi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi, Esminyatürk Türk Dünyası Şaheserleri, Türk Dünyası Bilim Kültür Sanat Merkezi, Devrim Otomobili, Eskişehir Sanatçılar Çarşısı, Han Antik Kenti, Yazılıkaya (Midas Anıtı), Bitmemiş Anıt, Bitkisel Motifli Anıt, Aslanlı Mabet, Büyükyayla Nekropolü, Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi, Hasrettin Hoca Evi; Eskişehir’de görülmesi gereken tarihi mekan ve eserler olarak öne çıkıyor.  

Yapmadan Dönme!

Eskişehir ziyaretçileri için çok fazla etkinlik imkanı sunuyor. Kentin en ünlü yapay parklarından biri olan Sazova Parkı’nda yer alan gölette su kayağı yapmak, buharlı trene binmek, Kentpark’ta yapay denize girmek, Porsuk Çayı’nda gondola veya bota binmek, sazan, yayın ve karagöz avlamak, Balmumu Heykeller Müzesi’nde fotoğraf çektirmek, Kızılinler ve Sakarı Ilıcaları’nda kaplıcalara girmek,  yıl boyunca süren gençlik festival ve şölenlerine katılmak, Hamamyolu’nda yer alan Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nı gezmek,  Cam Sanatları Müzesi’nden camdan eserler almak önerebileceklerimiz arasında bulunuyor. 

Ne yiyelim?

Kırım, Kafkas ve Balkan esintileri de içeren Eskişehir’in geniş bir yemek kültürü bulunuyor. Yöresel yemekler içinde çibörek, Balaban köfte, haşhaşlı bükme, kuzu sorpa, kökrek dolma, pırasalı Arnavut böreği, sütlü ovmaç, toyga, dızmana, kalakay, göceli tarhana çorbası, kıvırma böreği, bamya çorbası, ciğer sarması ve met helvası gibi lezzetler var.

Kaynak:

www.eskisehir.gov.tr

www.eskisehir.bel.tr

https://tr.wikipedia.org

www.eskisehirkulturturizm.gov.tr

www.kulturvarliklari.gov.tr

www.kulturportali.gov.tr

test