"Prensip olarak ‘Dalsan’ diyoruz”

Nihat Çelik | 9.09.2019

Kum, çakıl, harç, çimento, alçı, toz, toprak, kürek ve nasırlı eller… İnşaat işçilerinden bahsedildiğinde aklımıza düşen bu sözcükler; artık geride kalmış gibi. Alçı ustası Yahya Çelebi ile görüşmek için sözleştiğimizde de bu sözcükler kafamda dönüp duruyordu. Değişen dünyada, gelişen inşaat sektöründe bu sözcüklerin artık geride kaldığını düşündüm. İnşaat malzemeleri de gelişen teknoloji ile birlikte öylesine mesafe kat etmiş ki; inşaat işçilerinin bakış açısı da aynı şekilde evrilmiş, bu da onları işleri ‘daha iyi nasıl yapabiliriz’ düşüncelerine sevk ediyor. Önceleri yokluktan var etmek gibi bir durum vardı, şimdilerde ise var olanı en iyi şekilde ortaya koyma becerisi, tecrübesi, bilgisi, birikimi söz konusu. 

Yahya Usta ile Büyükçekmece’de buluştuk.  1972 Kahramanmaraş doğumlu Çelebi, 25 senedir alçı ve dekorasyon işi yapıyor. 'Hancı Alçı Tasarım' isminde bir de firması var. Kendi ekibiyle farlı projelerde yıllardır alçı, alçı tasarım, boya işleri yaptıklarını söylüyor. Alışık olduğumuz erken yaşta başlanan bu işe, o çok sonradan 26-27 yaşlarında başlamış. Kardeşi ile girdiği yola, kardeşinin Almanya’ya gitmesiyle birlikte işler de Yahya Usta’ya kalmış. İşe adapte olması öyle uzun sürmemiş çünkü 'babadan gelen genlerde' ustalık olduğu için çok çabuk kavramış işi ve kısa sürede ‘boynuz kulağı geçmiş’. Yahya Usta'nın kendi ekibi var. İş potansiyelline göre kadroyu çoğaltabiliyor. Yaşar Açar, Abdullah Yağcı, Abbas Karataş arkadaşları ise ekibin kare asları.

İşe ilk başladığı dönemler ile günümüzü karşılaştıran Çelebi, “İlk işe başladığım zaman yaptığımız inşaat işleri ile günümüzde yaptığımız işler arasında dağlar kadar fark var. Çok büyük bir fark ve büyük değişimler var. İş hayatım boyunca şunu öğrendim: Özünüz doğru, sözünüz birse yaptığınız işin mükafatı oluyor mutlaka.” 

Alçı, alçı levha ve boyanın üstadı... 

Çatalca’da ÇKS, Pilsan Oyuncak Fabrikası, Mercan Ambalaj, Baksan Anteplioğlu… İlk aklına gelen projeler. İrili ufaklı onlarca projede ter dökmüş. Çekirdekten yetişmenin verdiği pişme hali yüzünde bir özgüven yaratmış Yahya Usta'da. İşini çok seviyor, müşterinin ne istediğini artık iyi biliyor. Müşteriyi tanıyor ve müşteri leb demeden leblebi istediğini görebiliyor, bu durumu şöyle açıklıyor: “Mesleğe geç de başlasam, babamın genlerinde ustalık olduğu için bu işi öğrenmem pek de zor olmadı. Bu iş hem yaratıcılığa hem de işinizi sevmenize bağlı. İşinizi seviyorsanız, gerisi de geliyor. Şunu bilmek gerekiyor, müşterinin ne istediğini iyi algılayacaksınız. Müşterinin ne istediğini anladıktan sonra, arkası geliyor. Aldığınız işi de iyi yaptınız mı, müşteriyi memnun ettiniz mi, müşteri potansiyeliniz de yaptığınız işlerin güzelliği oranında artıyor. Piyasada bilinen, aranan oluyorsunuz.” 

'Hem çok hızlı hem çok kolay!'

Galvaniz profillerle çalışmaya başlamasının ilginç bir hikayesi var Yahya Usta'nın: “Almanya’dan bir arkadaşımız gelmişti, galvaniz profil kullanımı ile ilgili üç sene okuluna gitmiş, onunla iki işe beraber çıktık. Üçüncüye kendim çıktım. Biraz 'göz hırsızıyım' dersem, yeridir. Eskiden galvaniz çalışması çok zordu, şimdi çok rahat. Kaynak filan yapılırdı. Şimdi ise hem çok kolay, hem çok hızlı ve hem de çok daha kolay.”

 'Dalsan çözümlerinde sorun yaşamıyoruz'

Yahya Usta'ya ne zamandan beridir Dalsan çözümlerini kullandığını soruyorum, "Yaklaşık 15 yıldır" diyor. Dalsan ürünleriyle çalışmayı bir 'prensip' olarak görüyor ve onun dışında ürün de kullanmadığını söylüyor Çelebi ve devam ediyor: “Çalıştığımız bazı projelerde özellikle Dalsan çözümleri isteniyor. Kimi projede ise bize malzeme sorulduğunda kesinlikle ‘Dalsan’ diyoruz. Neden Dalsan diyoruz? Çünkü birçok üründe şişme ve başka başka sorunlar olurken Dalsan’da böyle bir sorun yok. Köşebendini kullanıyorum, tavan profillerini, köşe profilleri, kapı destek profilleri ve aksesuarlarını, COREX aksesuarlarını... Kısaca yaptığımız işlerde Dalsan’ın tüm çözümlerini kullanıyoruz. Yeşil ve Beyaz COREX, BoardeX yani Dalsan’ın portföyünde bulunan tüm malzemeleri kullanıyorum diyebilirim. İşimle alakalı tüm ürünleri kullanıyorum. Yaklaşık 15 senedir Dalsan ürünlerini kullanıyorum. Elbette çok memnunum ki bunca senedir, bu ürünleri kullanıyorum. Özellikle Dalsan profillerini ve COREX ürünlerini çok beğendiğimi ve sıklıkla kullandığımı söyleyebilirim. Profiller ve köşebentler biz dekorasyon ustaları için bulunmaz nimetler. İşimizi çok kolaylaştıran ürünler. Piyasa ürünleriyle karşılaştırdığımızda fark o kadar büyük bir fark ki, vazgeçmek mümkün değil. Malzemede rahat çalışma, malzemede dönme yok, uyum var. Örneğin 50 metrekarelik bir tavanı piyasa ürünleriyle dört saatte yaparsınız, Dalsan ürünüyle iki saatte yaparsınız.” 

Tüm olumsuzlukları Dalsan ile gideriyoruz 

İnşaat sektöründe kullanımı artan alçı ve alçı ürünlerinin günümüzde ustaların işini çok kolaylaştırdığını belirten Çelebi, bu gelişmeleri bir nimet olarak görüyor: “Gerçekten bir nimet. Öylesine ki bir binaya giriyorsunuz, eski mi eski, eğri mi eğri, resmen dökülüyor. Ve biz, günümüz alçı ürünleriyle bütün bu olumsuz koşulları ortadan kaldırıyoruz ve inanılmaz bir yapı ortaya çıkarıyoruz. Bunu elbette Dalsan alçıya ve alçı ürünlerine borçluyuz. Bir işte tecrübe de önemli, bir yere girdiğimizde bakarız çözümünü söyler, yapar çıkarız. Nereye ne lazım olur, ne kadar gider, hepsini aşağı yukarı biliriz.” 

'Okullarda alçı dekorasyon öğretilmeli'

Yahya Çelebi’nin eğitim alanına yönelik olarak nitelikli çalışanlar konusuna da dikkat çekiyor: “Yeni nesil çalışmayı sevmiyor, eğitimde sıkıntımız var. Çıraklık ve kalfalık kursları var, meslek liseleri var, buralarda bizim meslekle ilgili bir şey var mı? Ben duymadım! Yeni usta bulmakta zorlanıyoruz. On yıldır usta yetiştiremez olduk. İlgi yok, dolayısıyla bizler son ustalar olabiliriz. Yani bu mesleğin cazip hale getirilmesi, teşvik edilmesi gerekiyor. Eskiden bizler bu işleri öğrenmek için fedakarlıkta bulunabiliyorduk, şimdiki nesil bunu yapmıyor. Onun için yeni yöntemlerin geliştirilmesi gerekiyor. Örneğin meslek okullarında elektrik, torna tesviye, bilgisayar var, var da var! Bu okullarda neden alçı dekorasyon yok! Neden boya badana yok! İşte gelecekte olası sıkıntıların olmaması için bu mesleklerin de okullarda çocuklarımıza öğretilmesi ve yetişmeleri gerekiyor. Kimse çocuklarını inşaata göndermek istemiyor, hele de yeni nesil aklı bir karış havada geziyor. Bizim mesleğimizin de meslek okullarında olması, mesleğin geleceği açısından önemli bir konudur; üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini düşünüyorum. İnşaat sektörü her geçen gün gelişiyor, büyüyor ve farklı farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Örneğin kuru duvar sistemleri, dış duvar sistemleri, yalıtım sistemleri bunların okullarda öğretilmesi gerekiyor ki, sektörün ihtiyacı olan kalifiye elemanlar yetişebilsin. Yoksa yarın bir gün bunları kullanacak eleman bulunamayacak; buradan yetkililerimizi uyarmış olalım…”

Dalsan’dan bekliyoruz!

Dalsan yetkililerine de bir önerisi var Çelebi’nin: “Dalsan ürünlerini yıllardır kullanan bir usta olarak bizlere ürünlerini başarılı bir şekilde kullandığımız için bir belge, bir sertifika vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Nitelikli bir çalışmayla bizleri ödüllendirmeleri gerektiğini ifade etmek isterim. Çünkü Dalsan'ın ürünlerini bizler en iyi şekilde kullanarak o ürünleri sahada görünür kılıyoruz. İyi bir üründen iyi bir iş ancak ustalıkla ortaya çıkabilir. Bizler, bunu Dalsan çözümleriyle yapıyoruz. Dolayısıyla sahada olan bizleri de düşünmeleri gerekiyor.”       

 

 

test