Mahir Turan | 20.03.2020
Yıl 2009… Bir ilçede kurulu şirket olarak, Dalsan’dan bayiliği aldıkları o günü unutamıyor Yasin Karacaoğlu… Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Aykut Ticaret’te satış ve pazarlama müdürü olarak görev yapan Karacaoğlu, ta gerilere gidiyor ve şöyle anlatıyor o günleri: “İlk 2009’da girdim bu firmaya... Firmanın bu tarz ürünleri dışarıdan aldığını tespit ettim. Benim Dalsan ile daha önce çalıştığım firmalardan dolayı tanışıklığım vardı. Dalsan’a Aykut Ticaret olarak bayilik istediğimizi söyledik. Orada da sağ olsunlar bizi severler, bizi de tanırlar. Önce, ‘Nasıl olur?’ dediler, hiç ilçeye böyle bir bayilik vermemişler. ‘Olur’ dedik, ‘Güzel olur’ dedik ve ikna ettik. Onlar da, ‘Tamam bakalım, şeytanın bacağını belki sizinle kırarız’ dediler. 2009’da ben bayiliği aldım. Yani Türkiye birinciliğine hemen hemen yaklaştım diyebilirim. İlçe olarak ilk Dalsan bayisi biziz.”
Yasin Karacaoğlu, 1979 Samsun-Bafra doğumlu. Evli ve bir de kızı var. Karadeniz’in bir ilçesinden kalkıp Akdeniz’in incisi Antalya’nın Alanya ilçesine geliyor 2004 yılında… İnşaat sektörü ile burada tanışıyor. Üniversitenin ‘Kamu Yönetimi’ bölümünü bırakıp, çalışma hayatına erkenden atılanlar kervanına katılıyor. Onun için hayat mücadelesi Alanya’da başlıyor. Birkaç inşaat firmasında çalıştıktan sonra komşu ilçe Manavgat’a geliyor ve Aykut Ticaret’te işe başlıyor. Toplam çalışan sayısı, işe başladığı 2009 yılında 25-30… Bugün ise 10 katına ulaşmış, 250 civarında çalışana sahip… Yasin Karacaoğlu, “Tüm Türkiye’ye hitap eden, hızla büyüyen bir firmayız” diyor.
Aykut Ticaret, aynı zamanda beton, maden ve inşaat firması... Karacaoğlu’nun ilk geldiği yıllarda sadece Aykut Ticaret varken, şirket sayısı 3’e, çalışan sayısı 250’ye çıkıyor. Temelden çatıya kadar vitrifiye grubu hariç, müşterilerin tüm isteklerini karşılıyorlar. Alanya’ya geldiği 2004 yılında, çalıştığı ilk firmada Dalsan varmış. “Dalsan o yüzden benim için çok önemli” diyor ve ekliyor: “Cirosal anlamda da yaklaşık yüzde 10-15 gibi bir rakama tekabül ediyor şu anda...”
Piyasanın eksikliğini doldurmaya çalışarak ilerlediklerini söyleyen Yasin Karacaoğlu, toplamda 14 yıldır inşaat sektöründe çalışmanın tecrübesiyle Aykut Ticaret’in Dalsan ile olan 11 yıllık birlikteliğini şu cümlelerle anlatıyor: “2011-2012 yılları çok hızlı bir inşaat dönemiydi. Yıllık cirolarımız bu dönemde katlayarak gitti. Dalsan benim ilk göz ağrım. Dalsan sayesinde işi öğrendim diyebilirim. Onların sayesinde sektörü öğrendim diyebilirim. Bana destekleri çok olmuştur. Yani bir aile gibi olduğumuzu söyleyebilirim.”
‘Rakiplerle uçurum var’
Karacaoğlu’na “Sektörde bulunduğunuz günden bugüne alçı ve alçı levha sektöründeki gelişimi nasıl buluyorsunuz?” diye soruyoruz, şunu söylüyor; “Rakipleri çok maalesef ama aynı eşdeğerdeler mi, bana göre değil. Arada uçurum var. Bunu bir şekilde biz satıcılara anlatmaya çalışıyoruz. Ama sektör olarak alçı sektörü inanılmaz bir artışta.”
Müşterilerinin beklentilerinde değişimler olduğunu anlatıyor Karacaoğlu… Süreç içerisinde müşterilerin doğruyu, paralarını kaybettikten sonra öğrenmeye başladıklarını vurgulayan Yasin Karacaoğlu, “İşte bunlar nelerdir?.. Yaptığı metraj, kullandıktan sonraki geri dönüşüm, kurumsallık, zamanında hizmet. Yani bunların hepsini bir şekilde gördü, kendi de öğrendi. Dalsan, bu konuda çok öncü firmalardan birisi. Yani müşteriye beklentiyi biz öğrettik diyebilirim” diyor.
Geçtiğimiz 3 yılın durağan geçtiğinin altını çiziyor tecrübeli satış ve pazarlama müdürü, bunun nedenlerini de şöyle sıralıyor: “Durağan geçmesinin en büyük nedeni maalesef ekonomik durumlar… Uçak kriziydi, bir takım inişli çıkışlı politikalardı, bunlar ekonomiyi etkiledi. Biz 3 yıldır hiçbir şey yapmadık diyebilirim. Ama şu anda 2019 ve 2020 senesi için söylüyorum, inanılmaz yükselişte. Daha da yükseleceğini düşünüyorum. Fakat bölgesel olarak ya da Türkiye genelinde ruhsatlar ile ilgili problemler yaşıyoruz. Ona rağmen, şu anda işlerimiz çok ve daha da çok olacağını düşünüyorum.”
Alçı bazlı ürünlerin yangın dayanımı, akustik, kullanım kolaylığı gibi performanslarına ait özelliklerini kullanıcılarla paylaştığını belirten Karacaoğlu, “Bunları özellikle ve özellikle paylaşmaya çalışıyorum. Çünkü müşteri bazen ne ürün aldığını bilmiyor. Aldığı ürünün nerede kullanıldığını da bilmiyor. Bu konuda Dalsan, teknik kataloglarıyla, teknik danışmanlarıyla, internet olsun, telefon aracılığıyla olsun çok ciddi güzel hizmetler veriyor. Bu şekilde kendilerine anlatıyoruz. Doğru olan ürünü kullanmasına yardımcı oluyoruz” diyor.
‘Dalsan varsa gönder!’
Müşterilerin alçıyla ilgili bilgisinin yavaş yavaş oluşmaya başladığını, bunu anlatarak, seminerler yaparak, fuarlara katılarak sağlamaya çalıştıklarını söyleyen Karacaoğlu, Dalsan’ın bu konuda inanılmaz ama inanılmaz öncü bir firma olduğunu tekrar tekrar vurguluyor. Şöyle diyor Karacaoğlu: “Eğitimler olsun, seminerler, telefonlar yani her konuda iyi hizmet vermeye çalışıyor. Bu konuda biz de ustalara elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Son 10 yıla bakacak olursak, evet bayağı bir artış var. Artık telefon açtığında ‘Dalsan varsa gönder! Yoksa biz başka yerden alalım!’ diyen çok ustayı biliyorum.”
Alçı satışında Dalsan’ın cirodaki oranın yüzde 10-15 arası olduğunu kaydeden Karacaoğlu, daha da fazla olması arzularının diğer firmaların fiyat politikası yüzünden gerçekleşmediğini belirtiyor. Satış yaparken kullandıkları yöntemi, “Her zaman doğrudan yana olmak” şeklinde açıklayan Yasin Karacaoğlu, ürünü pazarlarken doğru olanı söylediğini, böylece karşı tarafın öncelikle güvenini kazandığına vurgu yapıyor, sonra şöyle diyor: “Güven oluşturduktan sonra da zaten insanlara siz ne verirseniz onu kullanıyor.”
Dalsan sipariş modülünün ne gibi kolaylıklar sağladığını soruyoruz. “Benim için bir telefon trafiğini ortadan kaldırdı” diyerek şöyle devam ediyor Karacaoğlu, “Direkt modülden kendi siparişimi verebiliyorum, siparişimi görebiliyorum, durumunu inceleyebiliyorum. Sevk edilir, sevk edilmez modülüne bakabiliyorum, siparişimi düzeltebiliyorum. Yani işi daha hızlı ve daha pratik hale getiriyorum.”
Dalsan’ın en büyük avantajı kurumsallık
Karacaoğlu, Dalsan’ın kendilerine sunduğu en büyük avantajı ise şöyle anlatıyor: “En büyük avantaj kurumsallık, malzemenin arkasında olması. Yani malzemeyi sattığınızda arkanızda bir gücün olduğunu bilmek çok güzel bir şey. Bir problem, bir sorun olduğunda ‘Nasıl olsa arkamda Dalsan var, ben bunu onlarla çözebilirim’ demek, olaylara zamanında müdahale edebilmek. Ben o konuda Dalsan’ı tek geçiyorum. Birçok bayiliğim var, keşke herkes Dalsan firması gibi olsa.”
Tüm memnuniyetine rağmen, ‘Dalsan’dan beklentiniz var mı?’ diye soruyoruz, aldığımız cevap bizi hiç şaşırtmıyor: “Dalsan’dan beklentilerimi 2020 yılı içerisinde çözdük diye düşünüyorum. Ben sadece ama sadece Dalsan satıcısıyım, Dalsan bayisiyim. Dalsan’ın dışında herhangi bir ürün, alçı, alçı levha grubunda satışım yok. Münhasır olarak destek verilmesini bekliyordum, onu da gerçekleştirdiler. Onun dışında şu anda bir beklentim yok. Tek beklentim oydu onu da çözdüler. Teşekkür ediyorum.”