Mevlüt Dağdeviren | 9.09.2019
Dalsan’ın bayi söyleşileri için yaz sezonu için tercih edilebilecek en güzel yerde; Marmaris’teyiz. Marmaris’in en büyük yapı marketi Doğuş’un ikinci kuşak yöneticisi Yiğit Durman ile konuşurken fark ediyorum ki, BoardeX sadece dış cepheleri değil, sektördeki birçok insanın da gönlünü kaplamış. Yiğit Durman da BoardeX’in etkileyici hikayesini anlatırken heyecanlanıyor.
Belki sadece Türkiye’de değil, dünyanın bir çok ülkesindeki milyonların tatil hayallerini süsleyen bir ilçedir Marmaris. Ama bir çok turistik destinasyonun aksine bu ünün hakkını tam veren yerlerden biri… Benim gibi Marmaris’i geç keşfedenlerden biriyseniz, ilçeye ilk girişte adeta büyüleniyorsunuz. Bordum, Kuşadası veya Çeşme gibi her dağın ve tepenin çirkin beton yığınları ile kaplandığı bir yer, henüz değil!
Yemyeşil bir doğadan masmavi bir denize çok hızlı geçiş yaptığınız bir coğrafyadan söz ediyorum. Ormanlarının güzel korunmuş olduğu, ilçenin ise bu doğa harikasına en az zararı vermek, o tabloda en küçük yeri kaplamak için dar bir alana sıkıştırılmış olduğunu görmek insanı mutlu ediyor. Ve tabi görkemli dağların arasından sonsuza uzanan masmavi denizin ilçeye kattığı o gizemi anlatabilmek çok kolay değil. Bir anda dünyanın en güzel doğasını konu alan bir belgeselin içinde gibi hissediyorsunuz.
Bu tasviri biraz bilerek uzattım zira Doğuş Yapı Market’in Kurucusu Atik Durman’ın Marmaris’e vurulmasını, adeta aşık olmasını öyle anlatabilirim. İş hayatına memleketi Diyarbakır’da Atik Ticaret ile başlayan Durman, daha sonra üniversite eğitimi ile birlikte iş hayatını da İstanbul’a taşımış. Başarılı bir kariyerin ardından günün birinde tatil için yolu Marmaris’e düşen Atik Bey, bir daha başka hiçbir yerde yaşamak istemeyeceğini düşünerek, İstanbul’daki işlerini tasfiye ederek, ilçenin ikinci yapı marketini kurarak Marmaris’e yerleşmiş.
Bugün Durman ailesinin her ferdi Doğuş Yapı Market’in aynı zamanda bir yöneticisi veya çalışanı. Atik Bey de işletme hikayesini kendisi yerine bugün ikinci kuşak olarak şirketi yöneten oğlu Yiğit Durman’ın anlatmasını istedi.
Yiğit Durman, 37 yaşında ve İşletme mezunu… 2000 yılında ailesi İstanbul’dan gelip Marmaris’e yerleşince üstelik Yiğit Bey de Muğla Üniversitesi’ni kazanınca daha ilk günden beri işin içinde olan bir isim olmuş. Bir taraftan üniversite eğitimi sürerken diğer yandan 45 dakikalık mesafeden ne zaman ihtiyaç olsa yapı markete, babasının yardımına koşmuş. Dolayısıyla Yiğit Bey, genç bir yönetici olmasına karşın çalıştığı sektörde 20 yıla yakın bir tecrübe sahibi…
‘Yeni şubelerle büyümek istiyoruz’
Yiğit Durman, genç bir girişimciden beklendiği gibi büyüme taraftarı ve şimdiden yapı marketi bir zincire dönüştürmenin planlarını yapıyor. “Ben Datça tarafında bir şube açmak istiyorum. Datça tarafında hızlı bir inşaat ve yapılaşma var. Konsept olarak da daha çok taş bina yapılıyor. Datça'ya o yüzden sıcak bakıyorum” diyor.
Bu anlamda büyüme hedefinin önündeki en büyük engel ise düşünüleceği gibi finansal yetersizlikler falan değil, kalifiye eleman kıtlığı. “Ancak genel sorun şu, kalifiye eleman bulamıyorsunuz. Hatta kalifiye olmayan eleman da bulamıyorsunuz. Birisini bulup yetiştirmek için emek harcıyorsunuz, tam yetiştirip işinize yarayacağı zaman, bir gerekçe ile işten ayrılabiliyor. Bu handikap bizim gibi girişimcileri, işinde belli bir noktaya gelmiş, başarılı olmuş girişimcilerin yapacağı hamleleri engelliyor, sağlayacağı istihdama engel oluyor, aslında bu ekonomik bir kayıp. Halbuki kalifiye işgücü olsa yeni yeni mağazalar açılır, işler daha hızlı büyütülebilirdi” diyerek bu sorunu tarif ediyor.
‘Küçük bir yapı market olarak başladık’
İşletmenin hikayesine biraz daha yakından bakmak istediğimizde ise Yiğit Durman, 2001 yılında başlayan süreci şöyle anlatıyor: “Biz 2001 yılında küçük bir yapı market olarak başladık. Biz ilk açtığımızda da boya, hırdavat, nalbur, tesisat, izolasyon, alçı, alçı levha ürünleri vardı. Tabi yeni bir mağazaydık, yeterli depolama alanlarımız da yoktu. İlk açtığımız dükkan yaklaşık 350 metrekareydi, bir de ayrıca depomuz vardı. Marmaris turistik yer olduğu için şehir merkezinde depo bulmak zor oluyor, uzak olunca da sıkıntı oluyor. Mümkün olduğunca çeşidimizi geniş tuttuk, babamın daha öncesinde Diyarbakır'da Atik Ticaret diye ticari geçmişi var, oradan hırdavatçılık bilgisi çok genişti. O nedenle yapı marketimiz çok hızlı gelişti, Marmaris'te esnaf olmak çok önemli, onun dışında piyasa bilgisi ve malzemeyi tanımak çok önemlidir. Babam İstanbul'dan her türlü malzemeyi getirtebiliyordu. Gelen müşterilerin ihtiyaçlarını da karşıladık, piyasada bulamadığı bir ürünü babam bulup getirtiyordu. Öyle öyle de ürün gamımız epey gelişti. Şu anda 2 bin 500 metrekare kapalı alanda yapı marketimiz faaliyet gösteriyor. Bin metrekare de açık alanımız var. Yine mağazamızın alt katını depo olarak kullanıyoruz. Kaba malzemelerimizi tuttuğumuz açık depolama alanlarımız var. Hepsi aynı çatı altında olunca iyi oluyor. Müşteri kafası rahat bir şekilde geldiğinde her türlü ihtiyacını karşılayabiliyor. Çünkü bizim sektörde sınırsız çeşit var. Burada müşteri geldiği zaman özellikle burada müteahhitten çok otelci var. Onlar da tadilat üzerine çalışıyor, her sene tadilat yapıyorlar. Dolayısıyla satın almacısı elinde bir liste ile geliyor. O listedeki 10 ürünün 8'ini bir yerde bulduğunda onun için iyi oluyor, zaman kazanıyor. Bizim en büyük artımız buydu. Bir de aile firması olduğumuz için annem de işin başında, işin finans boyutuna annem bakıyor. Babam tecrübesi ve iş çevresi, biz de işi öğrenerek hatta babamın tecrübe alanı dışında olan bazı konularda ilerleme kaydederek, işimizi hep birlikte geliştirdik. Programı, otomasyonu ilerleterek, belli bir seviyeye ulaştık. Yapı marketimizi açtığımız ilk zamanlar aynı caddede bir iki dükkan yanımızda yine bir yapı market vardı. Biz 350 metrekare iken orası 750 metrekare bir alandı. O zaman ‘siz niye burada mağaza açtınız, yanınızda kocaman bir yapı market var’ diyorlardı. Biz bir strateji geliştirmedik, orada yakın olalım oradan kaçan müşteri bize gelsin demedik. Ana caddeydi, biz de ana cadde üzerinde olmak istedik. Ancak biz esnaflığımıza güvendik. Tabi babam mesela ilk günden beri bugün de aynı şekilde yeri geldiğinde müşteri bir vida, bir çivi bile istese kalkıp ilgileniyor, ben aynı şekilde... Bizde patronluk yok, tamamıyla esnafız. Mağazayı büyütmüş de olsak, kurumsallaşsak da her zaman müşteri ile bire bir ilişki içindeyiz.”
‘Stoğumuzda 13 bin ürün var’
Marmaris gibi bir ilçede Doğuş Yapı Market’in hızlı büyümesini sağlayan bir diğer özellik de çok sayıda ürün çeşidini stokta bulundurması olmuş. Çünkü müşteri farklı kalemlerdeki bir çok ürünü aynı yerden temin etme konforu istiyor. Yiğit Durman, bu nedenle şu anda yaklaşık 13 bin kalem ürüne stoklarında yer verdiklerini hatta kataloglardan müşteri talebi üzerine tedarik ettikleri ürünlerle bu rakamın 25 bini bulduğunu söyledi.
‘Başka alana heves etmedik’
“Başarılı olup para kazanınca başta inşaat olmak üzere farklı faaliyet alanlarına yayılmayı düşünmediniz mi?” sorumuza Yiğit Durman’ın şu cevabı da dikkate değer: “Biz ailecek o konuda çok katı davrandık, son 15 yılda Türkiye'de başta büyükşehirler olmak üzere çok hızlı bir yapılaşma oldu. Biz hem Marmaris'te turizm bölgesinde olduğumuz için hem de kendi işimize daha çok odaklanmamız için inşaat sektörüne, yani müteahhitlik alanına girmedik. Uygulama kısmına bir süre deneme yaptık, o da yine perakendemizi, müşterimizle ilgilenmemizi, işimize hakimiyetimizi engelledi. Çünkü uygulama kısmı yeteri kadar profesyonel yapılamıyor burada, ona çok girmedik. Yalnız çalıştığımız bazı firmalar şahıslar var, ekibi olanlar. Onlarla işbirliği halinde yapıyoruz, biz onlara çözüm ortağı oluyoruz, malzeme veriyoruz, cari hesap açıyoruz. Onlar da bir işleri olduğu zaman bizden malzeme alıyorlar. Bu tip ustalarla çalıştığımız için de bizi tercih ediyorlar. Usta ve uygulamacı firmalarla kurduğumuz bu işbirliği nedeniyle sattığımız markaların Marmaris bölgesinin büyümesinde çok büyük katkılarımız oluyor. Nihai müşteri ile bire bir ilgilendiğimiz için bizim anlatımımız, bizim ürün ile ilgili vereceğimiz referanslar karşı tarafı etkiliyor. Zamanla bir çok markanın bayiliğini yaptık. Bir çok markayı bulundurduk, bunları müşterilere hep biz tanıttık. Biz hali hazırda herkesin sattığı markaları satmaya çok da sıcak bakmadık. Tamamıyla danışmanlık yapıyoruz, çünkü bizim Türkiye’de insanlarda Avrupa veya Amerika’daki gibi ‘do it yourself’ olayı yok, kendi işlerini kendileri yapmıyor. Böyle bir kültürümüz yok. Tamamıyla ustaya bağımlı kalıyorlar, ustaların vereceği fiyatı baz alıyorlar, yapacağı işin kalitesine bakmıyorlar. Dolayısıyla ustaların kullandığı malzemelerin kalitesini de sorgulamıyorlar. Bunlar hem üreticiler hem satıcılar için bir problemdir. Halbuki yavaş yavaş, bu kadar inşaat olan bir ülkede insanlar biraz işlerini kendileri halledebilse hem perakende satışlar artar hem ustalar biraz daha profesyonelleşebilir. Türkiye'de o konuda çok büyük açık var.”
‘Marmaris BoardeX’i bizimle tanıdı’
Peki işin özüne gelelim, Doğuş Yapı Market Dalsan ile ne zaman çalışmaya başladı. Bunun özel bir öyküsü var mı? Bu soruya Yiğit Bey BoardeX’le ilgili bir saptamayı paylaşarak cevap vermeye başlıyor: “Çok iddialı söylüyorum BoardeX ilk çıktığında bütün Marmaris bölgesine BoardeX'i biz tanıttık. Biz müşteri ile bire bir ilgilendiğimiz için, burada çok büyük inşaat projeleri yok ama yine de buradaki markanın bilinirliğini, ürünün tanıtımını yapmada çok büyük rol oynuyoruz. Anlatıyoruz çünkü, ‘Bak böyle bir ürün var, sudan etkilenmiyor, cephe giydirme yapabilirsiniz’ vs...
Biz başka bir marka da satsak bizi ciddiye alıyor, tabi ki her zaman güvenilir markaları kaliteli ürünleri tercih ediyoruz. Ama müşterinin tercihlerinde belirleyici bir rolümüz olduğunun farkındayız.
Marmaris'te mesela şimdi alçıyı konuşuyoruz ama ürün tanıtımından bahsedersek, 2010'a kadar Marmaris'te x markasının elektrikli el aletleri çok satılıyordu. Biz başka bir firmanın bayiliğini aldık. Yine ünlü bir marka, biz o bayiliği alınca burada tercihler değişti. Her markayı satmak istemiyoruz, Nasıl ki alçı ve alçı levha sistemlerinde Dalsan'dan başka mal sokmuyorsak, diğer ürün gruplarında da belli markaları tercih ediyoruz. Elektrikli aletlerde de belli başlı markalardan mal alıyoruz, her gelenden mal almıyoruz. Dalsan ile ilk tanışmamız da 2011 yılına dayanıyor. Alçı ve alçı levha sistemleri, vidaları, taban profilleri, alçı levha sistemlerini satarak başladık. Şimdi tüm ürün grubunu satıyoruz. Hatta başta da anlattığım gibi BoardeX çok başarılı olunca diğer büyük markalar, taklit ettiler ve benzeri ürünler piyasaya çıkardılar. Ancak hiç biri BoardeX kadar başarılı olmadı, BoardeX çığır açtı, çünkü Türkiye'nin ihtiyacı olan bir konuydu. Türkiye'de dış cephe kaplama sistemlerinde böyle bir ürüne ihtiyaç vardı. İlk çıkan ürün markası devamlı ilk sıralarda olur. BoardeX, bu ürün grubunun genel ismi gibi oldu, müşteri farklı bir markadan muadili bir ürünü isterken bile ‘BoardeX’ diye istiyor.”
‘Dalsan, taklit edilen bir markadır’
Bu noktada yanımızda olan firmanın kurucusu Atik Bey söze girerek, “Şimdi gerçek şu: BoardeX Dalsan’ın sektöre kazandırdığı bir değerdir. Ancak Dalsan’ın sektördeki tek yeniliği bununla sınırlı da değil. Alçıyı ilk 24 kiloya düşüren de Dalsan’dır. Öncülük etmek önemlidir. Hani bir söz vardır, taklit ediyorsan değil, taklit ediliyorsan başarılısındır. Dalsan da taklit edilen, takip edilen bir markadır” diyor.
‘Dalsan’ın ürün kalitesi mükemmel’
Bir markayı yücelten ilk şey belki de şaşmayan kalitesidir. O noktada Dalsan’ı nasıl değerlendiriyorlar? İşte Yiğit Durman’ın bu konudaki görüşleri: “Şimdi o konuda hiç bir sıkıntı yaşanmıyor. 2001'de mağazamızı açtık, o zaman bütün ustaların dilinde tek bir marka vardı. Sürekli bizden o markayı istiyorlardı. Hatta bir dönem mecburen o markayı satmak zorunda kaldık. Başka markalar getirdik dedik ‘bakın aynı malzeme, sıkıntı yaşamazsınız’. Ama Dalsan’ı ilk getirdiğimizde zaten bilinirliği oldukça iyiydi. Yine o markayı çok istiyorlardı ama Dalsan'a da ‘Hayır!’ demiyorlardı. Bu şekilde yavaş yavaş piyasası arttı. Hiçbir şekilde ustalardan da bir sıkıntı gelmeyince marka Marmaris’te de büyüdü. Demek ki ürün kalitesi oldukça iyi... Tabi burada lojistik de çok önemli, ürünün sevkiyatı, stoklama miktarları da önemli… Bunu da sağladıkları için hızlı bir şekilde büyüdüler ve rakiplerini de ekarte ettiler. Biz satışta ürünlerin kaliteleriyle ilgili bugüne kadar hiç bir sorun yaşamadık.”
‘Çeşitlilik yeterli mi?’
O zaman bir soru ile daha devam ediyorum, Dalsan’ın faaliyet gösterdiği alanlarda ürün çeşitliliği yeterli mi? Yiğit Durman, “Gerekli olan bütün ürün çeşidi var, o konuda bir eksiklik yok, kalitede de bir sıkıntı yok. Üstelik ürün beğeniliyor, ustalar tarafından da biliniyor ve direkt Dalsan olarak isteniyor. Biliyorsunuz alçı konusunda ustalar marka konusunda biraz takıntılı olabiliyorlar, bazı şantiyelerde mimarlar da şart koşabiliyor ‘Şu marka kullanılacak’ diye bunlar da etkiliyor. Dolayısıyla Dalsan ürün çeşitliliğinde de her türlü ihtiyacı karşılıyor.”
Atik Bey, son sözü söyledikten sonra da tüm Dalsan ailesine teşekkür ettiğini yazmamızı istiyor. İletiyoruz…