Nihat Çelik | 11.03.2019
Sektörüne bugüne kadar birçok buluş ve yenilik kazandıran Dalsan, üretimini yaptığı ürünlerle sunduğu güvenilir çözümlerin yanı sıra sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekledi. Dalsan, hammadde tedarik sürecinden şantiyede uygulama sürecine kadar üretimin her aşamasında doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmaya yönelik yeni sistemler ve hizmetler sunuyor. Bu yaklaşımla makine sıva alçısı MAXITEK ve hazır karışım zemin harcı MAXICOAT’u silo ile sevk etmeye başlayan projelerden biri de Nef Sancaktepe 19. Dalsan’ın özellikle çok katlı - kat arası taşıma ve depolama problemi yaşayan projelere sunduğu bu hizmet, aynı zamanda hem iş sağlığı hem de çevre duyarlılığı açısından oldukça önemli bir uygulama olarak öne çıkıyor.
Nef'in anadolu Yakası’ndaki ilk projesi Nef Sancaktepe 19, İstanbul’un dört büyük ormanının ortasında doğayla iç içe bir yaşam sunarken, kullandığı Dalsan ürünleriyle de dikkat çekiyor. 6 blokta 419 konuttan oluşan Sancaktepe Nef Evleri’nin alçı, alçı sıva, boya, kara sıva, alçı levha, izolasyon, saten boya, dekoratif boyalar, dış cephe kaplama ve mantolama işlerini üstlenen Metiş Yapı Mühendislik Koordinatörü Hüseyin Elbir ile Dalsan’ın bu sistemini ve hizmetlerini konuştuk.
‘Silo seçiminde Dalsan yetkilileri etkili oldu’
Hüseyin Elbir, 1959 Eskişehir Doğumlu. Baba mesleği olan müteahhitliğe eğitimini tamamladıktan sonra başlıyor. Eskişehir İktisat Ticari Bilimler Akademisi’nden mezun olduktan sonra, Almanya Blafard’de iki yıl eğitim alıyor. Ardından Türkiye’ye döndükten sonra baba mesleğine devam ediyor. Alçı, alçı sıva, boya, kara sıva, alçı levha, izolasyon, saten boya, dekoratif boyalar, dış cephe kaplama ve mantolama işleri alanında; Sinpaş, İnanlar İnşaat, Gül Yapı, Keleşoğlu İnşaat, Mutlu İnşaat gibi birçok inşaat firmasına hizmet veriyor.
İnşaat alanında yüksek lisans sahibi olan Elbir, Türkiye’nin önemli firmalarına verdikleri hizmetin yanı sıra firma olarak toplu konut, okullar, hastaneler gibi pek çok projeyi de gerçekleştirdiklerini ifade ediyor. İşlerinin gereği olarak sektörle ilgili birçok seminere de katıldığını belirten Elbir, Dalsan ürünlerini son dört yıldır kullandıklarını, bu yıl bu ürün kullanımının yoğunlaştığını söylüyor.
Nef Sancaktepe 19 projesinde tüm ince işlerini gerçekleştirdiklerini belirterek, ürün seçiminde karar verme sürecini şu sözlerle dile getiriyor: “Her projede olduğu gibi ilgili kişiler bir araya gelir, birlikte karar veririz. Neyin kullanılacağını, nasıl olacağı, gerek malzemenin kalitesi, gerekse ekonomik açıdan değerlendirilir ve karar verilir. İş aldığımız firma bir ürün konusunda karar verir ve bu ürün kullanılacak derse, bizler de konuyla ilgili düşüncemizi ifade ederiz, hangi ürünün daha iyi olacağı konusundaki görüşlerimizi kabul ettirmeye çalışırız.”
Elbir, makine sıva alçısı MAXITEK ve hazır karışım zemin harcı MAXICOAT’u silo ile sevk sisteminin Nef Sancaktepe 19’da kullanımına ilişkin Dalsan yetkililerinin büyük çabaları olduğunu söylüyor: “Bu çabalar hem faydalı oldu hem de ikna edici oldu diyebilirim. Dalsan’ın silo sistemine geçmiş olması büyük bir avantaj oldu. Şayet maliyetler konusunda da biraz daha gereği yapılırsa daha da iyi olur diye düşünüyorum. Silonun taşınması götürülmesi, kurulması gibi maliyetler biraz yüksek maliyetler. Bu konularda da Dalsan’ın bizlerin maliyetlerini düşürmesi daha da iyi olacak diyebilirim. Bu maliyetlerin minimuma indirilmesi gerektiğini söylemek isterim.”
‘Silo ile iş yükü ortadan kalktı’
Silo ile sevk sisteminden duydukları memnuniyeti ifade eden Elbir, “Dalsan ürünlerinden memnunuz. “Silonun getirdiği birçok avantaj var. Bir kere getir götür gibi iş yükünü ortadan kaldırdı. Stoklama olayı ortadan kalktı. Yağmurda çamurda üstünü örtme derdi, ıslandı, bozuldu gibi birçok sorun ortadan kalkmış oldu. Bazen teknik sıkıntılar yaşanmıyor değil, fakat bu sorunlar da çok çabuk müdahale edilerek çözülüyor. Zaman kazanmaya gelince tabii ki birçok konuda kolaylaştırıcı oldu diyebiliriz. Nakliye derdi yok, taşıma derdi yok. Direkt makineye gidiyor, oradan imalat geçip duvara uygulanmış oluyor. Bu çok büyük bir avantaj diyebilirim” diyerek sağladığı avantajları sıralıyor.
‘Dalsan ürünleri tercihimiz’
Nef Sancaktepe 19’da Dalsan’ın sadece sıva ürünlerini kullandıklarını belirten Elbir, “Şu an kaba sıva yapılıyor, sonrasında satene geçilecek. Projenin ileriki aşamalarında ticari ünitelerde vs ihtiyaç olursa Dalsan’ın diğer ürünlerini de kullanabiliriz. Tabii belirleyici olan önce malzemenin kalitesi daha sonra da fiyatı” diyor.
Silo sistemi ile yaşadıkları memnuniyeti “Dalsan’ın diğer ürünlerini de önümüzdeki projelerde denemek istiyoruz” şeklinde açıklayan Elbir, “Niyetimiz bu yönde. Alçı levhaları için söylüyorum. Bir otel projemiz var. Bu projede bu ürünleri de kullanmayı planlıyoruz. Önümüzdeki günlerde bir toplantımız olacak bu projede Dalsan ürünlerinin kullanımına karar vereceğiz” diyerek Dalsan ile işbirliğini sürdüreceklerini söylüyor.
Uygulama ile ilgili sorumuza ise Elbir şu cevabı veriyor: “Uygulamada şimdiye kadar bir sıkıntı olmadı. Olsa da anında müdahale edilmek suretiyle düzeltiliyor. Şimdiye kadar Dalsan’dan yana bir sıkıntımız olmadı. Herhangi bir sıkıntıda çok hızlı bir şekilde Dalsan yetkililerine ulaşabiliyoruz ve çok çabuk bir şekilde sorunu çözüyorlar bu da önemli tabii.”
‘Yerinde eğitim verimli olur’
Uygulamaya yönelik eğitimlerin de gerekliliğine vurgu yapan Elbir, “Ürünlerin daha verimli kullanılması, gelişen tekniklerin aktarılması ve uygulamaya yönelik eğitimler; tabiî ki sektörün gelişimi, yeni ustaların ortaya çıkması ve ustaların kendini geliştirmesi için önemli faaliyetler. Bu eğitimlerin sahada olması gerektiğini de ifade etmek isterim, çünkü bir ustaya ‘Şuraya gelin eğitim var’ demeniz yerine sahada bu eğitimlerin yapılması katılımı güçlendirir. Aksi takdirde bir yerlere gidip eğitim almak biraz zor diye düşünüyorum. Zaman kaybı da oluyor… Herhangi bir salonda verilen eğitimlerin verimli olmadığını da düşünüyorum, sahada malzeme bire bir uygulandığında, gösterildiğinde daha verimli oluyor. Üretici firmaların her zaman uygulayıcının yanında olması gerektiğini düşünüyorum, ürünü sattıktan sonra arkasını dönüp gitmemelidirler. Çeşitli eğitim etkinlikleriyle, toplantılarla, uygulama etkinlikleriyle daha da geliştirici katkılar ortaya çıkabilir” diyerek yerinde eğitimin önemine vurgu yapıyor.