Alçı ile büyüyen bir bayi... Bursa Teknik Yapı Malzemeleri
Zeynep Çalış | 9.09.2019
Dalsan’ın Bursa bayisi Bursa Teknik Yapı Malzemeleri, 2015 yılında Celal Koyuncu ve ortağı tarafından kurulmuş yeni bir firma olsa da inşaat sektörü geçmişi 1996 yılına kadar uzanıyor. Firmanın kurucularından Koyuncu’nun aileden gelme bir ticari geçmişi yok. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1996'da Bursa'ya yerleşmiş. Kamu yöneticisi, bürokrat veya memurluk gibi bir hayali olmamış. Tek yapmak istediği yenilikçi ve hareketli bir alan olarak nitelendirdiği ticarete atılmakmış. Bunun için de ilk yaptığı uzaktan bir akrabasının yanında işe başlamak olmuş ve böylece inşaatla tanışmış. Uzun bir süre burada inşaat ile ilgili ürün satışı gerçekleştirmiş. Sanayi tipi fabrikaların çatı işlerini yapmış. Ürün ve uygulama işleri gerçekleştirmiş. Tabiri caizse ticareti yaşayarak öğrenmiş. Neredeyse 20 yıla yakın bu şirkette pişmiş.
Celal Koyuncu, 1996 yılından 2015 yılına kadar birlikte yola çıktığı ekipten izin istemiş ve kendi başına yola devam etme kararı almış. Her ne kadar yatırımcı olmak için doğru bir dönem olmasa da, 20 yıl zarfında edindiği ticari birikime güvenmiş. İki ortak olarak başladıkları Bursa'da bugün bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 6 bin 500 metrekarelik alanda, üçü sahada aktif pazarlama yapan 10 kişilik bir ekiple çalışmalar yürütüyor. Koyuncu, 4 yılı geride bırakmış Bursa Teknik’in geldiği noktaya baktığında, aldığı bu karardan pişmanlık duymadığını söylüyor. Sektörde 20 yıllık bir tecrübe oluşmasının ardından kurduğu Bursa Teknik’in tamamen inşaat malzemesi alanında yangın, ses, su ve iç cephede kullanılan 200'ün üzerinde ürün çeşitliliği ile satış gerçekleştirdiği bilgisini veriyor. Ağırlıklı olarak Bursa merkez odaklı olarak çalışsa da, Marmara Bölgesi bazında da aktif bir pazarlama çalışması içindeler. Koyuncu, rekabet ortamının yoğunlaştığı bir dönemde, sahada olmanın, hizmeti müşterinin ayağına götürmenin çok büyük önem arz ettiğini söylüyor.
‘Doğru planlama ve doğru kararlar krizleri fırsata çevirir’
Koyuncu, Bursa Teknik’i kurduklarında piyasanın çok da iyi bir konumda olmadığını anlatıyor ve buna rağmen bu adımı atmasının nedenini şöyle açıklıyor: “Ülkemizde her zaman kriz var. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bu tür krizlerin yaşanması normal. Bu krizlerden tecrübeler edindik. Tedbirsiz yakalanmamanız önemli. Doğru planlama yaparsanız, doğru kararlar alırsanız krizleri fırsata çevirebiliyorsunuz. Proje doğru ise, iş doğruysa, ekonomik krizden etkilenmezsiniz. Şu anda bile ekonomik bir kriz var. Ancak tedbirli olduğumuz, yedek akçe ile devam ettiğimiz için çok etkilenmiyoruz. Eskiden ekonomik krizin adı konur, ona göre reçete ortaya konurdu. Dünyada faizlerde artış olduğunda ise, sermaye o bölgelere yöneliyor. Şu anda Avrupa ve ABD’de faizlerde durağanlık var. Bu da bize olumlu bir etki yaratıyor.”
Bursa Teknik'in son 4 yıllık büyümesinde yukarı yönlü bir ivme var. Celal Koyuncu, 2015 yılında 7.5 milyon TL'lik ciro gerçekleştiren firmanın 2018 yılında 22 milyon TL'lik bir ciro yakaladığı bilgisini paylaşıyor: "Ekonomik krizleri fırsata dönüştürebiliyoruz. Sektörden çekilen firmalar var. Dolayısıyla bizlerin iş hacmi olumlu artıyor."
‘Dalsan’ı Bursa’ya ilk getiren firma’
Dalsan bayiliğinin ilk kez 1998 yılında başladığını ve Dalsan ürünlerini Bursa’ya ilk getiren firmanın ‘Dilek İzolasyon’ olarak kendilerinin olduğunu belirten Celal Koyuncu, Dalsan’ın Bursa pazarına girmesinde büyük bir katkısı olduğunu anlatıyor. Bunun hikayesini de şöyle özetliyor: “Dalsan ile tanışmamızın ilginç bir hikayesi var. Alçı satışı arayışında olduğumuz bir dönemdeydik. Farklı firmalarla görüşüyorduk. Bir gün bize bir kamyon alçı geldi. Bir müşteri sipariş etmiş, fakat sonra bu alçıyı istemediğini söylemiş. Sonra Dalsan’dan bir arkadaş geldi, bize durumu anlattı. Biz de bu alçıyı alıp bunun satışını yapmayı kabul ettik. O dönem yaşadığımız ilginç bir olay oldu. Kamyon depomuza malı indirdiği sırada zeminimizi çökertti. Dalsan ile bayilik yolculuğumuz böyle bir serüvenle başlamış oldu. O dönemde Bursa’da Dalsan tanınmıyordu. Zaman içerisinde yaptığımız çalışmalarla birlikte Dalsan’ın bilinirliliği arttı.”
'BoardeX, bir birikimin, bir kültürün sonucu'
Alçının Bursa Teknik ürün portföyü içindeki payı yüzde 35 seviyesinde. Bu payın yüzde 90’ını da Dalsan ürünleri oluşturuyor. Pazardan gelen farklı talepleri karşılamak için farklı markaların ürünlerini de ürün portföylerinde bulundurduklarını anlatıyor: “Alçı ve alçı levhada satışlarımızın yüzde 90’ı Dalsan’ın. Alçının ciromuz içindeki payı yüzde 40 seviyesine ulaşmış durumda. En çok sattığımız ürünler içinde makina sıva alçısı, sıva, saten ve BoardeX öne çıkıyor. Onun dışında COREX, MAXICOAT, MAXITEK, BoardeX roof, FLOORTEK gibi ürünleri de satıyoruz. BoardeX, sektörün lokomotifi oldu. Aslında marka oluşturmak önemli değil, bunun bir altyapısının olması önemli. BoardeX, belli bir birikimin, bir kültürün sonucunda oluşan bir ürün. Dalsan’da olan bu birikim, diğer firmalarda yok. Dalsan’ın bir özelliği de yerli ve milli olması.”
'Alçı satışı, çimentonun önünde'
Alçı teknolojisinin gelişimiyle birlikte çimento esaslı ürünlerin kullanımının azalmaya başladığını belirten Koyuncu, “Bursa'da en fazla makina alçısı, silo alçısı MAXITEK ve BoardeX biliniyor. Dalsan ürünleri içinde iç cephede kullanılan COREX’ in yanı sıra, BoardeX gibi dış cephe ürünleri de satıyoruz. Şu anda alçı esaslı ürünlerin satışında, çimento bazlı ürünlere kıyasla artış var. Alçı teknolojisinin gelişmişliği kadar, alçının fiyat bazında daha uygun olması, daha hafif ve daha çevreci bir ürün olmasının da bunda etkisi var. Tüm bu olumlu gelişmeleri karşın halen yeterli bilinç olduğunu söyleyemeyiz. İnsanlar yangına dayanıklı binalar istemelerine rağmen, çatıda halen osb kullanılıyor. Halbuki BoardeX roof bu konuda önemli çözümler sunuyor. Ancak çelik konstrüksiyon binalarda kullanılan yanmaz A1 COREX, BoardeX roof gibi bazı ürünler sektörde henüz çok fazla tanınmış değil. Tabi burada Dalsan'ın devreye girmesi önemli. Yeni geliştirdiği bu tür ürünleri anlatması, bizden çok daha etkili olur."
'Alçı, kaynaklarımızın verimli kullanımı açısından önemli'
Türkiye'de inşaat sektöründe yapıyı ağırlaştıran ürünlerden binaları hafifleten ürünlere yönelmek gerektiğini belirten Koyuncu, "Deprem kuşağında yaşayan bir ülkedeyiz. Dolayısıyla yapıyı daha da hafifletecek teknik çözümler üreten bir alana kaymak gerektiğini düşünüyorum. Alçı, nefes alabilen, insan sağlığına ve çevreye zararsız olan bir ürün. Türkiye'de de bol miktarda bulunuyor. Amerika kıtasında insanlar evlerini tamamen alçı üzerinden inşa ediyor. Alçı sayesinde diledikleri zaman evin içinde değişiklik yapabiliyorlar. Bizde ise duvarlar sabittir. Halbuki alçıyı inşaat sektörüne kazandırmak, kaynaklarımızın da verimli kullanılması açısından önemli" şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de eğitimli usta konusunda önemli bir sıkıntı olduğunu belirten Koyuncu, alçı uygulamaları konusunda da benzer sıkıntıların olduğuna işaret ediyor ve malzemenin doğru bilinmesi halinde yapı için ortaya konacak reçetelerin de daha doğru olabileceğine vurgu yapıyor: “Ustalar kendi bildikleri ürünleri kullanmayı tercih ediyor. Eğer ürünleri doğru biliyorlarsa, insanlara daha kaliteli, insan sağlığına daha uygun malzemeleri tercih edeceklerdir. Dalsan’ın ürünleri için aldığı ‘Greenguard Sertifikası’nı her alçı ustası bilmiyor. Halbuki alçı ürünlerinde kullanılan kimyasallar çok önemli. Bu, hem uygulayıcıların sağlığı hem de mekanı kullananların sağlığı için büyük bir önem taşıyor.”
'Dalsan, birikimini paylaşan bir okul'
Dalsan’ı sadece bir üretici değil, bir okul olarak değerlendirmek gerektiğini ifade eden Koyuncu, “Dalsan'ın tüm bilgi birikimini kıskanmadan, sakınmadan sahaya aktarmasını çok seviyorum. Bilgi birikimini yeni nesillere aktarması çok değerli. ODTÜ'de mimar ve mühendislere yönelik gerçekleştirdiği eğitim çalışması da bu paylaşımın bir parçası. Dalsan'ın doğru ürün geliştirmesinin dışında, ürünün doğru yerde kullanılması noktasında da önemli çalışmalar içinde olması çok değerli. Geliştirilen ürünlerin detaylı olarak uygulanması noktasında çalışmalar gerçekleştirmesi ustalar açısından çok yararlı” diye ekliyor.
Mimarların tercihi
Koyuncu, Dalsan’ın Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa pazarında da yükselmesinin arkasında, Dalsan’ın alçıya kattığı değer olduğuna vurgu yapıyor: “Dalsan, alçı kalitesinden hiçbir zaman ödün vermedi. Ürünlerinde çevre odaklı bir yaklaşım içinde olması, Greenguard Belgesi, yangına karşı dayanımı yüksek ürünler sunması, mimarlar nezdinde bu ürünlerin tanıtımını yapmış olması sektörde lider bir firma olmasını sağladı."
Dalsan’ın alçı ürünlerini geliştirerek yeni değerler kattığını ve hem yapı alanı tasarımcıları hem uygulayıcıları için avantajlı bir durum yarattığını belirten Koyuncu, “Bugün Dalsan, projelerde belli bir kalite ve standart arayışında olan mimarların tercihi oluyor. İç mekan hava kalitesi, çevreci bir ürün olması, yangına dayanıklı olması, mekanda akustik özellikler sağlaması mimarların ilgi odağında. Dolayısıyla bu özellikler, Dalsan'ı tercih edilir bir noktaya taşıyor. Yine ustaların da tercihi olmaya başladı. COREX, daha hafif bir ürün haline dönüştü. Ustalar, artık Dalsan’dan bağımsız olarak alçı talebini ‘COREX’ ve ‘BoardeX’ olarak talep ediyor.”
'Dalsan bayisini yormuyor'
Dalsan'ı 21 yıldır bırakmadıklarını belirten Celal Koyuncu, bunu sürdürmelerinin arkasında Dalsan'ın yenilikçi yaklaşımlarının ve ürünlerinin arkasında duran yapısının önemli bir payı olduğuna vurgu yapıyor: "Dalsan, diğer firmalara göre her zaman üst kalite ürünler sunuyor. Yenilikçi ürünler üretiyor. Sıkıntı olduğunda ürünün arkasında duruyor. Bu da satışı kolaylaştırıyor. Dalsan'ın ortaya koyduğu sipariş modülü çalışırken sizi yormuyor. Sistem, ürün siparişi noktasında kriterlerinize uygun sonuç yaratıyor. A firmasına da, B firmasına da objektif kriterlere dayalı iskontolar sunuyor. Hiç yorulmadan, kimseyle muhatap olmadan iki dakika içinde istediğiniz sonucu alabiliyorsunuz.”
Dalsan’ın sektördeki liderliğini devam ettirmesi, ürün çeşitliliğini artırmasının bayinin elini güçlendirdiğini belirten Koyuncu, yeni geliştirilen ürünlerin mimar ve mühendislere tanıtımı noktasında daha aktif çalışmalar yapılması gerektiğini sözlerine ekliyor.
