Nihat Çelik | 7.03.2019
Alçı ustası Hakan Yıldırım, 32 yaşında. Konya’nın Selçuklu ilçesinde dünyaya gelmiş. İnşaat sektörüne kara sıva işleri yapan babası dolayısıyla aşinaymış. Babası, inşaatta geçirdiği kaza sonrası çalışamamış. O da liseden mezun olduğunda üniversiteye gidecek durumları olmadığı için, amcaları ve dört kardeşiyle birlikte inşaat işlerinde çalışmaya başlamış. Yıldırım’ın alçı ile tanışıklığı ise 10 yıl önceye dayanıyor. Almanya’da alçı işiyle uğraşmış ve Türkiye’ye dönüşünde Konya’da bu işi sürdüren bir ustadan görmüş ilk sıva alçıyı. Çok ilgisini çekmiş. Kardeşleriyle birlikte bu ustanın yanında 2 yıl boyunca staj yapıp mesleği öğrenmiş. Alçı işine çok kısa bir sürede alışmış ve mesleği çok sevmiş. Bu alanda birçok projede görev almış. Gerçekleştirdiği başarılı çalışmalar sonucunda bölgedeki şantiyelerin alçı uygulama işlerini yapmaya başlamış. Bugün Konya ve civar şehirlerde 16 kişilik alçı ustası ekibi ve 4 tane alçı sıva makinesiyle hizmet verir bir noktaya gelmiş. Konya’da makine alçısını yıkamalı bir şekilde yapan bir ekibin olmadığını belirten Hakan usta, bunu mesleği öğrendiği ustaya borçlu olduğunu ifade ediyor ve bölgede alçı konusunda iyi ve temiz usta olarak nam saldıkları bilgisini paylaşıyor. Mesleğin pratiğinden geldiğini belirten Yıldırım, tüm ekip arkadaşlarına da ustasından aldığı bilgiyi aktardığını ve ekip olarak sektörde iyi işler çıkardıklarını söylüyor.
Dalsan Alçı’ya kadar çok sıkıntı çektik
Alçı mesleğine adım attığından bu yana çok farklı markalı alçı ürünleri kullandığını belirten Yıldırım, Dalsan Alçı’nın alçılarıyla tanışıncaya kadar çok sıkıntılı ürünler kullandıklarını fark ettiğini söylüyor. Son 4 yıldır Dalsan Alçı markalı alçı ürünlerini kullandığı bilgisini veren usta, Dalsan Alçı ürünlerinde hiçbir sorun yaşamadıklarını belirtiyor. Dalsan ürünlerinin diğer firmaların ürünleriyle kıyaslandığında çok iyi sonuç verdiğinin altını çiziyor. Ürünlerin sıkıntıları oluştuğunda ürünleri satın aldıkları Dalsan Alçı bayilerini bilgilendirdiklerini belirten Yıldırım, Dalsan alçı bayileriyle olan ilişkilerinin çok iyi olduğunu anlatıyor ve “Bayilerimizle içli dışlıyız. Herhangi bir sıkıntımız olduğunda sorunlarımızla ilgileniyorlar” diyor.
‘Dalsan Alçı’dan vazgeçeceğimizi sanmıyorum'
Dalsan Alçı markasını daha önceden bildiğini, ancak usta kesiminde alışkanlıkların yeni ürünler deneme konusunda biraz daha zor olduğunu söylüyor: “4 yıl önce Dalsan Alçı ürünlerini kullanmaya başlamamızla birlikte, diğer ürünlerden farkını görmüş olduk. Artık bu üründen kolay kolay vazgeçebileceğimizi sanmıyorum. Bütün projelerde Dalsan Alçı ürünlerini kullanıyoruz. Zaten müşterinin de alçı ürünleri konusunda çok fazla bilgisi yok. Müşteri bizden teklif alırken, biz de Dalsan Alçı’yı öneriyoruz.”
‘Dalsan Alçı benim gözümde bir numara’
“Günde 1-1,5 kamyon alçı, yılda ise 200 bin-300 bin torba Dalsan alçı kullanıyoruz. Ve her yıl bu rakamı daha da artırmaya yönelik hedeflerimiz var” diyen Hakan Usta, Dalsan Alçı’nın en çok makine alçısı, saten ve el alçısı ürünlerini kullanıyor ve hepsinden de çok memnuniyet duyduğu bu ürünler içinde en çok makine alçısını kullanıyor. Diğer markaların makine alçısındaki en büyük sorunun çatlama olduğunu vurgulayan Hakan Usta, diğer firmaların ürünlerinin daha ucuz olmasına karşın Dalsan Alçı’dan vazgeçmediklerini söylüyor: “Diğer ürünlerde çatlama oranı yüzde 60-70 ise, Dalsan Alçı ürünlerinde ya hiç çatlama olmuyor veya olsa bile çok çok az miktarda. Uzun süre zarfında Dalsan Alçı benim gözümde bir numara. Ürünleri hiç bozulmuyor.
‘Makinemizle MAXICOAT’u uyguladık, sonuç harika’
Alçının kara sıvanın yerini aldığını söyleyen Yıldırım, alçının inşaatın her alanında kullanılmaya başlandığını belirtiyor: “Makinelerimizle duvar ve tavan alçıları yapıyoruz. Bir arkadaşım 30-35 katlı bir proje için bizden makinemizi birkaç saatliğine zemin alçısı denemek için rica etti. Dalsan Alçı’nın MAXICOATürününü, makinemizle zemine uyguladık, çok harika bir sonuç elde ettik. Ürün, hem çok kolay uygulandı, hem de pratik. Bu bize önümüzdeki dönemde makine ile zemin şapı uygulaması konusunda fikir verdi. MAXICOAT, az katlı binalar için pahalı olabilir; ama yüksek binaların zeminleri için bir numara. 2 saatte kuruyor ve yüzü kaymak gibi oluyor.”
‘Alçı işi, birikim yapan bir sektör haline geldi’
Alçının çok fazla avantajları olduğunu belirten Yıldırım, alçının bina maliyetleri içinde müteahhit için çok büyük karlar sağladığını düşünüyor: “Alçıdan önce, babamın kara sıva yaptığı dönemlerde binaya girdiğimizde, iç ve dış sıva derken 1 yılımız geçerdi. Alçı, çok büyük kolaylıklar sağladı. 10 katlı binada 40 dairenin alçı uygulaması 4 makinemizle birlikte en fazla 20 gün sürüyor. Hem uygulaması kolay bir ürün, hem zamandan tasarruf sağlıyor, hem işçilik maliyetlerinde büyük avantaj getiriyor. Artık birikim yapan bir sektör haline geldi alçı işi. 2 yıl işçilik yaptık, ama sonraki 3-4 yıl içinde kendimiz müteahhitlik yapacak kadar bir gücümüz oldu. Bugün geriye dönüp baktığımızda, babamın kara sıvadan elde ettiği kazanç ile bizlerin alçıdan elde ettiği kazanç arasında yüzde 65-70 seviyesinde farklar var. Müteahhit açısından baktığımızda metrede 3-4 lira kar getiriyor. Bu da 40 dairede sadece alçıdan 80-90 bin lira kar elde ettiği anlamına geliyor.”
Konya’da alçının hava almadığı, nefes almadığı gibi yanlış bir algıyla yıllarca mücadele ettiklerini belirten Yıldırım, bugün gelinen nokta itibariyle alçının ne denli sağlıklı bir ürün olduğunu gösterdiğini anlatıyor.
Bunca yıldır gerçekleştirdikleri birçok projede alçı ile ilgili olumsuz bir geri dönüş almadığını söylerken, herhangi bir sıkıntı oluştuğunda ise firmanın kendilerine destek verdiğini ifade ediyor. “Bu işe başladığımızdan bu yana alçıyı her alanda kullanıyoruz. Islak zeminlerde, banyolarda, balkonlarda kullanıyoruz. Ve bugüne kadar hiçbir şikayet almadık” diyen usta, alçının bugün binanın her alanında kullanılan bir ürün haline geldiğini belirtiyor. Dalsan Alçı’nın çatılar için geliştirdiği BoardeX roofürününe benzer bir çalışmayı, kendilerinin daha önceden bir müşterilerinin talebi üzerine OSB üzerine yangından korunması için alçı uygulaması gerçekleştirdiklerine dikkat çekiyor. O günden bu yana uygulamada herhangi bir dökülme, çatlama gibi bir sıkıntı ile karşılaşmadıkları bilgisini veriyor.
‘Konya’da kalifiye usta bulmak sıkıntı’
Yıldırım, makine alçısında kendilerini geliştirdiklerini ve alçıya yönelik uygulamaların yanı sıra alçı müteahhitliği işlerine de adım attıklarını anlatıyor. Makine alçısının dışında diğer alçı işlerine girmediklerini belirten usta, bölgede diğer alçı işlerini yapabilecek çok fazla kalifiye ekip olmadığına dikkat çekiyor. Alçı uygulaması yapacak usta bulma konusunda Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Konya’da da sıkıntılar olduğunu belirten Hakan Yıldırım, “Alçı ustası konusunda Konya’da sıkıntı var. Bu alanda çalışacak usta bulma konusunda zorluklar yaşıyoruz. Liseyi bitiren gençler, bu işi çok beğenmiyor. Çok tozlu ve ağır bir iş olarak görüyor. 35 kiloluk torbaları kaldırmak rahatsız ediyor. Günlük 600-800 torba kullandığımızı düşününce, gerçekten de bu işçiler için çok sağlıksız. Biz bu durumu aşmak için makinenin başına iki kişi koymaya başladık. Dalsan Alçı’nın bu konuda çözüm getirmesini bekliyoruz. 30 kiloluk torbalar, bu işi sürekli yapan ustalar açısından çok daha uygun.”
Yıldırım, Dalsan Alçı’nın Alçıkart ile başlattığı puan sisteminden çok hoşnut olduklarını belirtiyor: “Dalsan Alçı’nın Alçıkart sisteminden çok memnunuz. Ekibimizdeki elemanların puanlarla cep telefonu, televizyon gibi farklı hediyeler almaları çok hoşlarına gidiyor.”